Güven her ilişkinin perde arkasıdır. Güven kendimizi eşimizin frekansına ayarladığımız ve eşimiz olumsuz bir duygu -üzüntü, kızgınlık, tiksinti veya korku, hatta bu korkular bizimle ilgili olduğunda bile- yaşarken onu bir dost ve müttefik gibi dinlediğimiz o küçük anlarda kurulur. Verdiğimiz bütün kararlarda kendimizin olduğu kadar eşimizin çıkarlarını da ön plana koymamız gerekir. Karşılıklı güven ikimizin de, her ikimiz adına düşündüğüne inanmakta yatar. Sadece kendimiz için en iyisini yapmaya çalışmayız. Her zaman seçimlerimizin, eşimiz açısından da bedelini göz önüne almamız gerekir.
İnsanların bir ilişkide güvenlerini kaybetmelerinin pek çok yolu vardır aslında..
Bir evlilikte veya ilişkide her gün, her etkileşimin, her tartışmanın temelinde şu önemli sorular yatar:
- 🍁Beni baş tacı ediyor mu?
- 🍁Senin için ne kadar önemliyim?
- 🍁Hayatında önce ben mi geliyorum?
- 🍁Beni kanıksayacak mısın?
- 🍁Sürekli etrafta benden daha iyi birini mi arıyorsun?
- 🍁Beni üzdüğün zaman bunu önemseyecek ve kaygılarımı dinleyecek misin?
Bu soruların yanıtlarını ufak tefek yollarla veya daha göze batacak şekilde tavırlarımızla sergileriz ve bu da günbegün duygusal yatırımımızı, bağlılığımızı ve güvenimizi geliştirir. Eşimize her gün onun olumlu niteliklerini baş tacı ettiğimizi ve olumsuz özelliklerini minimize ettiğimizi göstermemiz gerekir. Eğer güvenle ilgili değerlerinizi konuşur ve edimlerinizle bu değerlere saygı göstermek için taahhütte bulunursanız ilişkiniz gelişmeye devam eder.