Cinsel gelişim bebeklikten itibaren çocuğun gelişim sürecinin önemli bir parçasıdır. Çocuklar bebeklikten itibaren cinsel davranış ve cinsel işlevlerine ilgi göstermeye başlarlar.
0-2 yaş aralığı çocuğun vücudunu tanımaya başladığı ve çevresinden ayrı bir varlık olarak kendisinin farkına vardığı kendini keşfetme aşamasıdır. Bu keşif sürecinde annesine (ya da bakım veren kişiye) bağımlı olan çocuk, yapılması ve yapılmaması gerekenler şeklinde sözlü ve sözlü olmayan mesajlar alır. Bu mesajlar, cinsellik dahil tüm alanlardaki tutum ve davranışlarını belirler. Anne, çocuğun cinsel organlarının sadece bir organ olarak değil, vücudun diğer bölümlerinden farklı bir şey olduğunu anlatacak şekilde davranırsa örneğin, çocuğa banyo yaptırırken ya da bezini değiştirirken cinsel organlarına diğer vücut kısımlarına dokunduğundan farklı şekilde dokunursa bu önyargılı tutum çocuğa aktarılacaktır. Çünkü bebeklik döneminde, sözcüklerin dünyasına yabancı olan çocuk için birincil iletişim yolu dokunuşlardır.
Henüz tuvaleti kendi başına kullanmayan çocuklar (3 yaşına kadar olan bebekler), çocuğun fiziksel rahatlığını sağlamaktan başka, bez değiştirme nedenlerini anlama bilincine sahip değillerdir. Çocuğunuzun günlük olarak rahat ve güvende hissetmesini sağlamak söz konusu olduğunda, bebek bezi değiştirmeden önce onların onayını almamız gerekir mi? Onaydan kastımız nedir? Bunun nasıl yapılacağını ve neden önemli bir iletişim aracı olduğunu ne kadar doğru biliyor ve yorumluyoruz?
Öncelikle rıza kültürünün nasıl oluşturulacağı yani ne anlatmak istediği hakkında konuşmak gerekirse, “Şimdi bezini değiştireceğim, olur mu?’ Tabii ki bir bebek “evet anne, bu harika, bezimi değiştirmeyi çok isterim” diye cevap vermeyecektir. Ama sözlü iletişim ile beraber beden diliniz ve göz teması kurmak için beklerseniz, o zaman o çocuğa tepkilerinin önemli olduğunu bildirmiş olursunuz. İlerleyen yaşlardaki çocuklara sarılmadan önce izin almak veya bir akrabasını öpmek istemezlerse reddetme konusunda özgür hissetmeleri gerekmektedir. Bu eylemlerde aynı şekilde sözel olması şart değildir. Beden diliyle de bu reddetmeyi yapabilmelilerdir.
Mümkün olan en küçük yaştaki çocuklarla bir “rıza kültürü” oluşturmak için en uygun zamanlar bebeklik çağındaki bedenine dokunma zamanlarıdır. Bu hem ebeveynleri hem de bakıcıları, çocuklarından rıza almama konusunda olumlu alışkanlıklar edinmek ve çocuklara vücutlarına ne olacağına karar verme haklarının olduğunu öğretmekle ilgili. Çocuk cinsel istismarının bu kadar yaygın olduğunu bildiğimizden bu tarz tutumların bebeklikten itibaren beden dili ve sözlü olarak ifade edilmesi gerekiyor.
Rıza dilini kullanmak, bebeklikten itibaren çocukların onların kendi kararlarına saygı duyulmalarına olanak sağlamakta ve insanların onlara her istediklerini yapamayacaklarını, itiraz etme haklarının olduklarını göstermektedir.
Bebek bezi değiştirme sadece bu örneklerden bir tanesidir. Bebeklerin rıza kültürüne alışmaları ve annenin ve babanın bebeklerinin bezlerini değiştirirken “Tamam, şimdi bezini değiştireceğiz” gibi bir ifade ile buna ek olarak beden dilinin eklenmesi her şeyin daha uygun bir biçimde olmasını sağlayacaktır. Bu şekilde yaklaşım ile bebeklerin ebeveynlerin oyuncak bebeği gibi davranmalarının önüne geçecek onlarla iletişim kurmalarına olanak tanıyacaktır.
Sonuç olarak, burada kastedilen, bebekten net bir cevabı bekliyor olmak ya da altını değiştirmeden bırakmak değildir. Duygu ve davranışları yansıtarak ilişkiye dahil etmek ve ilişkide kalmaktır. Sözleriniz ve eylemlerinizle aktif olarak saygı gösterdiğinizde, yaşamları boyunca bunu uygulamaya ve kendi rıza kültürlerini öğrenmeye başlamaları için sağlam bir zemin oluşmuş olacaktır.
Ayrıca bu yazı Hürriyet Haber‘de yayınlanmıştır (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/1-soru-5-uzman-bezini-degistirirken-bebekten-riza-alinmali-mi-41952495).