“Hocam oğlum/kızım çok öfkeli. Neden böyle anlamıyorum. Aslında biz sürekli onunla ilgileniyoruz da. Kitaplar okudum. Orada yazan her şeyi uyguladık ama yok, sanırım bizim çocuk annesine/babasına çekmiş.”
Size de tanıdık geldi mi 😌
Çocuklarınızla yaşadığınız çıkmazlarda
‘Bu ailede yanlış giden nedir?’ değil,
‘Bu ailede eksik olan nedir?’ diye de değil,
“BU ŞU ANDA NE ANLAMA GELİYOR?” diye sorun kendinize..
İhtiyacı görmek, keşfetmek için doğru soruyu sormuyor oluyoruz çoğu zaman. İşte bu yüzden derinlerde saklı olanı yüzeyde ararken buluyoruz kendimizi..
Çocuk 3 yaş itibariyle özdeşim kurmaya, taklit etmeye ve model almaya başlar. Bir çocuğun şahit olduğu ilk ilişki anne ve babasının (birincil bakım verenlerin) arasındaki ilişkidir. Eşinizle bir tartışma anınızı hayal edin ya da keyifle geçirdiğiniz bir zamanı..Verdiğiniz tepkileri, bedensel duruşunuzu, kullandığınız sözcükleri hatırlayın.. Çocuk o anlarda verdiğiniz tepkileri sizinle ya da bir başkasıyla, benzer durumu yaşadığında sergilemek için kaydetmiştir çoktan..O halde birbirlerine sürekli bağıran bir çiftin, çocuklarının da öfkeyle sorunlarını çözmeye çalışmak istemesi kadar daha doğal ne olabilir ki..
Bir de şöyle bakalım.. Eşinizin öfkeli bir tepkisinin ardından ne hissetiğinizi anımsamaya çalışın..Peki siz öfkeli bir tepki verdiğiniz zaman çocuğunuz da sizinle aynı hissi yaşıyor olabilir mi..
Çiftler bu noktada önce birbirlerinin uzmanı olmalı, birbirleriyle ilgili hiçbir şey onları korkutmamalıdır. Ancak birbirlerinin uzmanı olan çiftler çocuklarına doğru ışığı tutabilirler. İşte tam burada çocuğa ebeveynlik yapan anne baba değil, anne ve babanın aralarındaki ilişkidir.