Cinsel istek insanda doğuştan vardır. Cinsellik nehri insanın içinde akar. Cinsel isteksizlik durumunda bu nehrin üzerine baraj inşa edilir ve nehir akamaz olur. Bu baraj, cinsel isteksizliğe neden olan her şeydir. Tek bir nedene bağlamak elbette doğru değildir. Sorunun çözülüp barajın yıkılması için derinlerinde yatan nedenlere odaklanıp onları onarmak ya da ortadan kaldırmak gerekir.
Cinsel isteksizlik ya da azalmış cinsel istek, yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması veya hiç olmaması, cinsel arzu duyulmaması olarak tanımlanır. Kadınlarda ve erkeklerde cinsel isteksizliğin nedenleri;
– Fiziksel nedenler
– Psikolojik ve duygusal nedenler
– Cinsel uyarılma bozukluğu
– Cinsel uyumsuzluk
– Cinsellikten tiksinmensel
– Ağrılı cinsel ilişki yaşama ve seks yapma korkusu
– Cinsel mitler
– İlişkisel nedenler/ilişki memnuniyetsizliği
– Bağlanma ve yakınlık korkusu
– Cinsel eğitim eksikliği
olarak ele alınabilir.
Cinsellik sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Cinsel isteksizlik kadın-erkek ilişkilerindeki en önemli sorunlardan biridir, bir hastalık değil, çiftin cinsel uyum sorunudur ve bu sorun ancak buzdağının görünen kısmını oluşturur. Çiftin karşısına da bir sonuç olarak ortaya çıkar. Bu nedenle buzdağının görünen kısmının altında kalan bölümü görebilmek ve sonucu açığa çıkaran nedenleri çözümlemek için çok yönlü bir cinsel terapi süreci gerekmektedir.