Belki de kalbinin seçtikleriyle son bulmaz hayatın yalnızca. Belki de hayat böyle yürümüyordur. Belki de istediğini böyle alamayacaksındır, hayatından senden alamadığı gibi..
Belki de ihtiyacın olanı bambaşka yerlerde bulacaksındır, belki de evren senin neye ihtiyacın olduğunu senden daha çok biliyordur.
Sonra belki aşk da sevgi de değişiyordur.. “İşten sonra bekleyeceğim ve seni arayacağım”, “Uyuyacağım, yorgunum.” a belki de “Endişelenecek bir şeyiniz yok.” a dönüşmüştür. “Seni seviyorum.” dan “Şimdi kendimi seçiyorum.” a… Belki de sevgi, bazı insanlarda büyüyebilen şeylerden değildir. Bazen bunun için çok büyük olursun. Ama yine de hep bir beden büyük gelir.
Gitmesine izin vermeyi öğreniyorsundur. Ve belki de aşkı bırakmak karanlık bir tünelin sonunda gürültü bir kutlama değildir. Gitmesine izin vermek artık geçmişi içinizde yaşayamayacağınıza karar verdiğiniz andır. Belki sessizdir, belki kontrol listesi yoktur.. Belki de sadece kavramayı, serbest bırakmayı, bir şeylerin olmasına izin vermeyi, kollarını nasıl bırakacağını öğreniyorsundur. Belki de her şeyin sessizliğinde ya da sessizliğin gürültüsünde böyle yapmanın en doğrusu olduğunu görüyorsundur. Belki de uzaklaşmanın kendin için ve sevdiğin insan için yapabileceğin en iyi şey olduğunu anladın çoktan. Ya da uzaklaşmak, bazen bir şeylerin, insanların ve mutluluğun değiştiği gerçeğiyle barışmaktır. Belki de yapabileceğin en cesur şey bu. Belki de çekip gittiğinde hayatının en büyük hatasını yapmıyorsundur. Belki de gittiğin o yer hayatın için en büyük başlangıçların yeridir..